top of page

İSTEK

Ölüm isteği can sıkıcı ya da kurtarıcı olabilir. Kulak zarını patlatacak kadar yüksek sesli bir müziğe benzeyebilir ya da o kadar kısıktır ki zaman zaman duyulur. Kurnaz, sinsi ya da bir meleğin gözyaşından akıp gelmiş kadar saf, içten olabilir. Her şekilde istek istektir.

Ölüm isteği bir savaşı başlatıp bitirebilir.

Her savaş, savaşılmaya değer savaş mıdır?

Her ölüm isteği yerine getirilmeli midir? Getirilmezse bunun günahı ya da sevabı kime yazılır?

Tavandaki ipler kesilmeli ya da ayaklar tekmenin çıkartacağı tok sese ihanet etmelidir. Bahsi geçen ihanet kendine midir yoksa isteklere mi? İstekler ve benlik bir midir?

Bugün Tanrı rolünde ben yokum ve bunu bilemem fakat bir isteğim var, ayağa kalkıp benim için bir kere topuğunu yere vur. Eğer düşersen bil ki sorumlusu sadece sensin. Ayağın kaymadı veya seni kimse yere itmedi.

Düşündüğün kadar var, hissettiğin kadar hiçsindir. Belki de var olduğunu düşünmezsin. Belki hiç değilsindir. Paran kadar var, düşündüğün kadar yoksundur.

Ne için savaşmak istediğin önemli olabilir ya da evrendeki yerin kadar değersizdir. Savaşılmaya değer bir savaşın içinde olduğunu sanıyor olabilirsin. Sanrılar benliğindir; sanrılar benliğini yiyip bitirir.

Giydiğin fiyakalı gömlekle değerini arttırmak için çabalıyor olabilirsin, yetersiz gelir. Cilalı hayatın zamanla sönükleşir, sanrıdan ibarettir.

Evrendeki yerin belki de sadece bana değersizdir çünkü kılık değiştirip gezdiğin yerlerde çok defa gezdim. Gördüğün her kırmızı izde beni ara, sorgula. Çamurlu yollardan uzak dur.

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page