top of page

Küllük

bak oğlum diyor baban;
( bu elindeki onun sigarası mı?
kötü kokuyor her şey
baban koku alamaz sanıyorsun sigaradan dolayı
neyse işte konuşuyor baban
pek huyu değildir, biliyorsun )
bak oğlum diyor;
duvarlarında çatlaklar olan bir evde büyüdüysen mutsuzluğun kokusu siner üstüne
hep çatlakları doldurmaya çalışırsın yeni bir ev yaptığını sanarken
içinde ettiğin her küfür döktüğün her göz yaşı rutubet tutar
her kavgada deprem görmüş gibi yıkılır, her yağmurda sel alır.
bilmiyorum belki suratın yemek masasına karşı asıktır.
çay hep acı demlenir, her yemek soğuk yenir
puslu aynasında hep on dört yaşındasındır
çatlakları yansımana batar.
sus da dinle diyor şimdi baban
( konuşmuyordun ki zaten
pek huyun değildir biliyorum )
böyle evler ne ölür ne de öldürür,
seneler geçse bile parkeleri gıcırdar,
içinde bir bebek hep huzursuzca ağlar
sobası hiç ısıtmaz
bak oğlum diyor yine baban
böyle evler senin boynuna bir ip bağlar
her akşam cesedini avizeden sallar.

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page