top of page

ÇOCUK  TUNAHAN ARABACI

Bazen geceler de yetmiyor seni sevmeye,

Seni unutmaya,

Seni düşünmeye,

Aynalarda aramaya,

Uzanıyor elim aynada gördüğüm zavallıya,

Sesleniyorum donuk bakışlarına,

Bir çocuk beliriyor birden,

Sırtı ter içinde kalmış,

Ama yine de önündeki boş salıncağı öylece sallamakta,

Umutsuz.

Diyorum ki, “neden boş salıncağı öylece sallıyorsun?”

Bana hiç görmediğim gözlerle bakıyor,

Aşağılıyor mu bilmiyorum.

Öylece bakıyor ve sallamaya devam ediyor,

Bu sefer daha bir telaşlı.

Annesi geliyor uzaklardan,

Elinde kırmızı bir buket,

Ayaklarına kadar uzanan elbisesiyle,

Diğer elini uzatıyor çocuğuna,

Canından çok sevdiği çocuğuna!

Çocuksa, elini tutmak yerine,

Yanında yürümeye başlıyor.

Boynu bükük,

Ne istediğini o da bilmiyor,

Annesiyle giderken dönüp dönüp bakıyor,

Yavaşlayan salıncağa,

Öylece bakıyor,

Tüm duygularını o salıncağa oturtmuşçasına.

Sonra,

Uyanıyorum kendi aynamdan,

Sesleniyorum benliğime,

Fakat her şey yanlış,

Her şey ters,

Doğru giden değil,

Doğruya yönelen bile yok!

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page