top of page

BİLİYOR MUSUN?
MÜREKKEP MAYASI

Gün son kalan ışıklarını toplarken geceye yol vermek için korkar mısın hiç sığlarımın ne kadar derinliklerinde boğuluyorum diye düşündüğünde. Kime, kimlere müsaade edersin yüreğine basmaları, seni, benliğini, hiçliğini öldürüp; hepliğe, varlığa, sonsuzluğa dönüştürmeleri için? Gündüzün bıraktığı kızıllığa gönderir misin ruhunu yoklaması için eskimiş tazelikleri? Düşüncelerine ara verdiğinde bedenindeki rötar canını içine doğrumu acıtır dışına mı? İçinden geçtiğinde tüm çirkinliklere bir tokat savurmak… Tüm organların teker teker mi isyan eder topluca mı?  Sözcüklerde boğulmaktan yorulur musun? Susarak güzelliğe mi ermek istersin yoksa? Suskunluğunu içinde büyüttüğünde bir deli umman mı karşılar seni, taşar mısın söylenmemiş kelimelerin yokluğunda? Rüzgarın ılık ılık esse de çehrende içini yakıp kavurur mu bir hırçın poyraz? Silip süpürdüklerinin ardından kalan ne diye baksam ürkütür mü gördüklerin seni?

Bir yalçın fırtınanın ardından kalanlar her zaman kalmayı hak edenler midir, biliyor musun? Kendini ne kadar ufaltabilirsin ve ne kadar sonsuzlaştırabilirsin? Yüzünle özünü mukayese ettiğin vakit ortaya çıkan tabloyu hiç irdeledin mi? Peki anladın mı hangisinin sana daha çok benzediğini? Bir anda güzel bir bahçeye dönüştürmeye kalktığında ayrık otlarıyla dolu gönlünü ne kadar zorlandığını hissettin mi?   

Ki bir düşün…Hangi deniz damlamayla oluşmuş, hangi dağ tepelerden birleşmiş? Hayatta sadece durarak ona bir nefes daha bağışta bulunduğunu mu hissediyorsun? Farkında mısın nefeslerin nüksettiğini buna da hayat dendiğini! Ve sen bilir misin ki boşluğunu dolduran da boşluğunu büyüten de bitiren de sensin. Doluluğunu boşaltan sonlandıran sen olduğun gibi. Ne varsa üç beş kelimelik tutunacak ve de yaşanacak söyleyen sensin, susan sensin. Bir nefeslik susuşunda hayatı milyonlarca kitap yazan sensin ve her kitabın kahramanı yine sensin.

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page