top of page

DANGUN'UN DOĞUŞU
MELLY

BAEKDU’NUN ÇOCUKLARI
Bir Yaratılış Efsanesi
Bölüm 4: Dangun’un Doğuşu


Baekdu Dağı’nın zirvesinde rüzgarlar fısıldıyor, ağaçlar hafifçe eğilerek bir sır veriyormuş gibi hışırdıyordu. Ungnyeo, Hwanung’un müjdesinden sonra günlerini huzur içinde geçirmeye başlamıştı. Artık yalnız değildi; kalbinde büyüyen sıcaklıkla her sabah güneşi selamlıyor, gökyüzüne minnettarlıkla bakıyordu.
Zaman geçti. Bir sabah, dağın doruklarında güneş doğarken, Ungnyeo bir sancıyla uyandı. Rüzgarlar birden sustu, ağaçlar kıpırtısız kaldı. Gökyüzü altın rengine bürünürken, Hwanung’un kutsal ışığı bir kez daha mağaranın girişinde belirdi.
O an, Baekdu Dağı’nın derinliklerinden gelen bir uğultu duyuldu. Toprak hafifçe titreşirken, gökyüzünden bir kartal süzüldü ve mağaranın önüne kondu. Ungnyeo, kalbindeki gücü hissederek derin bir nefes aldı. Ve o sabah, kutsal ışığın altında, dünyaya bir çocuk getirdi.
Bebek, sanki güneşin bir parçasıymış gibi parlak ve sıcak bir aura yayıyordu. Ungnyeo, onu kollarına aldığında kalbindeki tüm yalnızlık yok oldu. Gözlerinden süzülen yaşlarla çocuğuna fısıldadı:
“Sen benim mucizemsin. Adın… Dangun.”
Tam o anda, Hwanung’un sesi rüzgarla birlikte yankılandı:
“Bu çocuk, göklerin ve yerin birleşmesinden doğan ilk insan olacak. O, yeryüzünde adaleti ve barışı sağlayacak. Halkına yol gösterecek ve yeni bir krallık kuracak.”
Ungnyeo başını eğip kutsal ışığa teşekkür ederken, rüzgar yeniden esti ve kartal gökyüzüne doğru süzülerek gözden kayboldu. Hwanung’un sesi yavaşça dağın eteklerine yayıldı:
“Dangun, insanlık için bir umut olacak. Onu sevgiyle büyüt.”
Ve böylece, Baekdu Dağı’nda yeni bir çağ başladı. Artık yeryüzü, göklerden gelen bu çocuğun kaderini yazmasını bekliyordu.

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page