top of page

BAVULLAR VE YANSIMALAR 
ZELİHA AYTEKİN

eski tren istasyonunun iki basamaklı kırık merdivenlerinde oturuyorum. soğuk taşın nemi üstüme işliyor, düşünüyorum. istasyonun gürültüsü kulaklarımı tırmalıyor ama ne dendiğini bir türlü anlayamıyorum. buraya ilk defa geliyorum, önümden geçip giden insanlar her köşesini ezbere biliyor gibi duruyor. herkes hareket halinde: insanlar bavullarını çekiştiriyor, kapılar açılıp kapanıyor ve ben, sanki başka bir zamandan kopup gelmiş gibiyim. telefonum cebimde ama önümden geçen genç kıza saati soruyorum. aslında başka şeyler söylemek istiyorum. kaç yıl geçti, kaç mevsim? saymayı bıraktım. tren büyük bir gürültüyle istasyona yaklaşıyor. camlarında kendi yansımamı görüyorum. gözlerim eskisi gibi ama bakışlarımda artık anlamlandıramadığım bir ağırlık var. yüzümün rengi soluk, oturduğum taşın soğukluğu beni kendime getiriyor. trenin durmasıyla her şey yavaşlıyor. elimdeki biletler, varacağım yerin benim için önemi varmış gibi göğsüme bastırdığım çiçeklerin ezik yaprakları gibi gözüküyor. buraya neden geldiğimi bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey varsa o da buradan çıkarken içimde hiçbir şeyin kalmayacağı. 

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page