top of page

KAYITSIZIN KAYDI
OĞUZ BURKAY

*Metal gıcırtısı ve sürekli kendi kendine gidip gelen metalik bir topun sesi ardından hafifçe
içinde ağır bir cızırtı sesiyle dönmeye başlayan bir pervane, çok büyük değil ancak dönmeye
devam ediyor.... ediyor... ediyor. Ses! Işık! Yeşil ışık yanıp sönüyor;*

Bir sivilin kayıtları, son görülme 7/07/2027:
“Henüz olan olaylardan yetkililer hiçbir haber vermedi. Daha 1 yıl önce yaşanan büyük
felaketten beridir henüz böyle bir şey görülmemişti. Korkuyorum... Sadece korkuyorum.”
10/01/2006:
“Bize ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Kapımın önüne geldiler ve göreve çağırdılar
mecburen gittim... Komşum Simon’un da orada olduğunu gördüm. Fakat, üzgün duruyordu
nedenini sorduğumda ise bana işaret etti, gösterdi”
13/01/2006:
“Bugün onlarla ilk çarpışmamızdı. Çok güçlüler ve cürretkarlar! Uzun sivri başları, beyaz
tenleri ve sülüksü uçan yapılarıyla neredeyse tüm sığınaklarımızı basıyorlar. Dışarıdaki
yardım gücü olarak gitmeye çalışsak da başarısız oluyoruz... Çok uzun dayanabilecek gibi
durmuyoruz”
15/01/2006:
“Yenildik... Hem de ezilerek yenildik. Teslim olmayı kabul ettik. Belki de böyle olması
gerekiyordu sonumuzun gelmemesi ve türümüzün bitmemesi için ama ne fayda ki? Bütün bu
olanların perde arkasında hala onlar mı vardı? Yoksa bunlar hep bizim merak ürünlerimizin
sonucu muydu? Bilmiyorum... Silahımı teslim etmeye gideceğim”
19/01/2006:
“Şehri yeniden yapılandırmaya başladılar... Küçük zımbırtıları tüm meydan ve sokaklarda
yerlere saplanıp büyük gemileriyle diktikleri demirden dev gökdelene benzeyen yapıya doğru
gidiyor. Halatlar kuvvetli olacak ki rüzgardan etkilendiklerini hiç görmedim”

25/01/2006:
“Bir yardımlaşma fonu içerisine üye olarak alındım. Bana sorulmadı bile! Molozları
toplamam ve yıkıntıyı kaldırmam için yardım etmem gerektiği söylendi... Saçmalık! Onlar bu
hale getirdi ben değil!”
6/02/2006:

“Belki de pes etmemeliydik... Direnmeliydik. Lanet yaratıklar! İsimlerini bile bilmiyorum!
Öylesine şeytan ruhlular ki ceza yemediğim bir saniyede derin bir nefes çekiyorum “İşte,
aferin geldiğin nokta bu bir insan olarak erdemliliğini moloz yığınlarına tercih ettin aferin!”
diyorum. Bilmiyorum doğru mu yaptık?”
13/02/2006:

“Her zaman böyle mi olacaktı? Sonu bu muydu? O zaman ne diye? He! Ne diye?!”

16/02/2006:
“Düşünülenin aksine belki hala daha başka yerlerde benim gibi düşünen vardır? Var mıdır?
KİMSE YOK MU?!?!”

20/02/2006:
“Hmm... Sanırsam biraz ara vermeliyim onların pilleri yaktığını gör-”

(01/01/1973)
“Bir şekilde şu şeyi çalıştırmayı başardım... Ancak tuhaf hala daha piller tam yerine
oturmamış gibi”

(01/01/1973)

“Bugün büyük yöneticimiz Isaac konuştu... Peh, kendisinin öncesinde bu işleri kovaladığı
biliniyor. Ancak niyeyse temsilci seçildi?”

(01/01/1973)

“Isaac, sivil toplama ekiplerinin ve sivil taşıma ekiplerinin zararlı olmadığı yeni düzenin
içerisinde daha güvende olacağımız konusunda bahsedip duruyor! Sanki biz körüz de
anlayamıyoruz neyin ne olduğunu?! Bu kaçıklar bu yaratıklarla anlaşma yapmış bizi de
anlaşma maddesi olarak tutuyorlar!”

(01/01/1973)

“Bazı söylemlerimden dolayı kredimden düşüldü... Hah! Krediymiş! Umrumda bile değil!
İstersem aç kalayım ha-... O ne? Ne görüyorum? Birisi beni mi izliyor?”

(01/01/1973)
“Geçenlerde gördüğüm şeylerin kesinlikle izleme araçları olduğuna eminim... Bu seçilen dış
dünya yöneticimiz Isaac’ın tapındığı aracıların işleri olmalı. İnsan köleleri biraz daha susup
oturursa fena olacak zaten!”

(01/01/1973)

“En son ne yaptığımı hatırlamıyorum. Sadece şu sıralar çok susuyorum onu biliyorum...
Anlatacak bir şeyim yok gibi”

(01/01/1973)
“Anlatacak bir şeyim yok... Anlatacak bir şeyim yok... Anlatacak bir şeyim yok”

(01/01/1973)

“Belki de haklıydılar... Sonumuzun gelmemesi adına güçlü olanı kabul etmemiz gerekiyordu.
Sonumuzun doğallığı buydu? Sürekli merakımız ve dinamikliğimiz bir tehlikeydi. Stabil ve
istenilen gibi olmak gerekiyor. Neyse, artık bu kayıtların da bir yere gideceğini
zannetmiyorum. O yüzden yarın öğleden önce taşıma ekibine raporumu vermeden kayıtları
sonlandıracağım. Bu arada bunu dinleyen dostum taşıma ekiplerinde güzel kredi veriyorlar!
Bedavaya her gün istediğin bifteği yiyebiliyorsun! Keşke daha önceden bu işlere
girseymişim!”

*Kayıt sonu, /değiştirilmiş/*

© 2025 by ZOR Dergi. 

bottom of page